Birçok kaynağa göre iyi bir trader olmanın yüzde 80’i psikolojiden ve yüzde 20’si metodolojiden (temel veya teknik analiz fark etmeksizin) gelmektedir. Benzer şekilde portföy yönetimi de içerisinde psikolojiyi ve risk yönetimini barındırmaktadır. Trader’lığa ve yatırımcılığa başlayan herkesin fark ettiği üzere teknik ve temel analiz becerilerini herkes kazanabilmekte fakat işin psikolojik tarafıyla herkes başa çıkamamakta. Bundan dolayı finansal piyasalarda yüzde 10’luk, hatta belki yüzde 5’lik kesim para kazanabilirken geri kalan herkes para kaybetmektedir. Yatırımcılığa ve trader’lığa yeni başlayan birçok kişinin ilk fark etmesi gereken şey grafik çizmenin o kadar da zor olmadığı, öte yandan işlem almanın ve o işlemi taşımanın asıl zor olan şey olduğudur. Örneğin amatör birçok trader sistemi kavradığını düşünerek ve hızlıca para kazanmak istediği için çok fazla işlem almaya çalışmakta fakat bunun yerine yavaş hareket edilmesi, alınan her işlemin sorgulanması ve derin bir şekilde incelenmesi (Neden bu işlemi aldın, hangi açılardan konfirmasyonları gözlemledin, işlem sırasında neler hissettin? vb.) gerekmektedir. Sistematik ve tutarlı bir mental süreç inşası sağlıklı işlemler alabilmek adına oldukça önemli çünkü kişiler rastgele işlemler alan, hislerine göre davranan trader’lar olarak değil disiplinli ve kurallarına bağlı bir şekilde ilerleyerek para kazanabilirler.
Sistem ve psikoloji inşası en önemli nokta
Üstelik mentale ve psikolojiye yönelik yatırımların uzun vadede daha etkili olmasının bir sebebi de ne marketin ne de marketi tahmin etmek için kullanılan yöntemlerin değişmemesinden kaynaklanmaktadır. Kimisi “Formasyonlar”ın, kimisi “Price Action”ın, kimisi “Orderflow ve Footprint”in, kimisi “Onchain Metrikleri”nini kimisiyse “Inner Circle Trader”ın en iyi yöntem olduğunu söylemektedir. Belki benim henüz duymadığım yöntemler de bulunmaktadır fakat vurgulamak istediğim nokta yöntemlerin elbet öğrenilebildiğidir. Öğrenme hızınıza bağlı olarak üç-altı ay aralığında (kimisi için daha kısa veya uzun) bir yöntemde işlem almaya alışkanlık kazanabilirsiniz. Siz para kazanabildiğiniz sürece kendi keşfettiğiniz bir şey bile işlem almak için uygundur. Burada önemli olan nokta sistem ve psikoloji inşasıdır. Kişilerin kendisini geliştirmesi ve değiştirmesi, psikolojik sağlamlığının ve kendisine güveninin artması çekinmeden işlemlere girip yanılsa dahi hatasını telafi ederek tekrar başarıya ulaşabileceğini bilmesini sağlayacaktır.
Trader olmanın önündeki en büyük engeller
Kültürel geçmişimiz, aile yaşantımız ve öğrendiğimiz birçok şey başarılı bir trader olmanın önündeki büyük engellerdir. Çünkü trade mentalitesi çok daha farklı bakış açılarından bakmayı, bol bol okumayı ve halihazırda sahip olduğumuz birçok kalıp yargıyı yıkmayı (borsa güvenli değildir, altına yatır vb.) gerektirir. Ayrıca kişiler yaşamları boyunca tek başlarına karar verememişlerdir, çocukluktan itibaren onlar adına karar veren veya kararlarını etkileyen birçok kişi bulunmaktadır. Fakat trade arenasında herkes tek başınadır ve hem kendi kararlarını kendisi alıp yol haritasını belirlemeli hem de dışarıdan gelen seslere kulaklarını kapatıp stratejisine güvenmeyi öğrenmelidir. Burada kontrol sizin elinizde değil, büyük piyasa yapıcıların elinde bulunmakta ve bu durumda yapmanız gereken şey onların hareketlerini tahmin etmeye çalışmaktır.
Sorumluluk markette değil, sizde
Ne market sizi kontrol etmekte ne de siz marketi kontrol edebilmektesiniz, olayın temeli tüm sorumluluğun sizin elinizde olduğunu kabullenmekten geçmektedir. Aldığınız kararlardan yalnızca siz sorumlusunuz, marketi ya da takip ettiğiniz kişileri suçlamak hiçbir şeyi değiştirmeyecektir. Örneğin siyah kuğu olaylarından birisi olarak kabul edilebilecek İran-İsrail savaşını temel alalım. Neredeyse herkes savaşı çıkaran ülkelere hakaretler etmekteydi (haklılık payları var elbette) fakat ilgili olayla birlikte birçok kişinin risk yönetimini yeterince yapamadığı ve piyasaya dair risk iştahı ve açgözlülüğünün tavan yaptığı görülmüş olundu. İşin daha da garip tarafı insanların öfkesi yalnızca savaşı çıkaran ülkelere değil, kripto fenomenlerine veya eğitim aldıkları kişilere de genellenmeye başladı. Bir savaşın çıkacağını kim bilebilirdi ki? Rasyonel düşünebilen bir kişi içerisinde bulunduğu piyasanın risklerini bilerek yatırım yapmalı ve trade atmalıdır. Böyle bir ortamda takip ettiğiniz kişilerden böyle bir ihtimali bilebilmesini beklemek yerine kendiniz olası düşüşlerde ne yapabileceğiniz üzerine düşünmeliydiniz.
Özetleyecek olursak eğer iyi bir trader olmak istiyorsanız kendinize belirli ilkeler ve kurallar belirlemeli, bunlara sadık kalmaya çalışmalısınız. Dışarıdan bakıldığında tüm bunlar kolay görünmektedir, söylemesiyse çok daha kolay fakat bir trader ne zaman işlem alacağına, risk miktarının ne olacağına, ne kadar süreliğine işlemde kalacağına ve hangi durumlarda işlemden çıkacağına karar vermelidir. Aynı zamanda tüm bunlar olurken psikolojisini ve duygularını kontrol etmeyi öğrenmeli, planına sadık kaldığını hatırlatarak kendisini rahatlatmaya çalışmalıdır. Piyasalar sizi stop edip ya da sizi işleme hiç almadan hedef noktanıza gidebilir fakat tam tersine sizi işleme dahil edip stopunuzu çalıştırmayıp likide olmanıza da yol açabilir.
Bir şey yaşandıktan sonra “Bunun olacağını biliyordum” demek “Biliyordum Yanlılığı” (Hindsight Bias) olarak geçmekte fakat bu da bilişsel yanlılıklar yazımızın konusu olacak. Şimdiki konumuza geri dönecek olursak işlem istemediğiniz yönde gitseydi de bu sefer “İyi ki girmemişim” diyecektiniz. Dolayısıyla sonuçları kendi çıkarımıza göre şekillendirmeye eğilimliyiz. Alınan her işlemin kazanma ve kaybetme olasılığının aynı olduğu unutulmamalıdır. Yani bir işlem sizi zengin edebileceği gibi her şeyinizi kaybetmenize de yol açabilir. Fiyat hareketlerinin sürekli değişimi, kazancın gittikçe artması bir süre sonra kişilerin sahip oldukları ilkeleri unutmalarına neden olmaktadır. Ekstrem kazançlara ulaşıldığı ya da kayıplar yaşandığı dönemlerde kişilerin biraz geri çekilip genel çerçeveyi gözlemlemesi daha sağlıklı işlemler alabilmesinin önünü açacaktır.
Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.