Finansal piyasalarda yapılan en büyük hatalardan birisi ne işe yaradığını bilmediğiniz projelere veya şirketlere yanlış zamanda yanlış alım noktalarından bilinçsiz bir şekilde yatırım yapmaktır. Şimdiki yazımızda öncelikle temel ve teknik analizin ne olduğundan, sonrasında ise bunları bilmenin size avantajlarından bahsedeceğiz.
Finansal piyasalarda temel analiz bir varlığın ekonomik, sosyal, sektörel ve diğer niceliksel veya niteliksel boyutlar üzerinden değerlendirilmesidir. Bir varlığın temel analizini gerçekleştirmek adına makro ve mikroekonomik verilerin yanı sıra küresel gelişmeleri, politik olayları, savaşları kısaca dünyada ve Türkiye’de gelişen birçok haberi takip etmeniz gerekmektedir. Örneğin yapay zekâ projelerinin ön plana çıkmasıyla enerji ve çip sektörünün öne çıkacağını öngören birisi bu projelere yatırım yaparak çok fazla kâr edebilmektedir.
Birçok benzer örnek vermek mümkündür. Bunun yanı sıra şirketlerin kendi içerisindeki haber akışını da takip etmeniz gerekmektedir. Örneğin şirketin yönetim ekibinin kimlerden oluştuğu, şirketle ilgili yolsuzluk, vergi kaçırma gibi olayların olup olmadığı, anlaşma yaptığı diğer şirketlerin kimler olduğu, katıldığı ihaleler ve gerçekleştirecekleri projeler gibi birçok şeyi takip etmelisiniz. Tüm bunlar temel analiz içerisinde değerlendirilebilir.
Cevaplanması gereken sorular
Kripto paralar bağlamında tüm bunlara ek olarak projelerin tokenekonomisiyle ve mevcut trendlerle ilgili verileri de takip etmelisiniz. “İlgili proje hangi amaçla kullanılıyor?”, “Arzı ne kadar?”, “Dağıtım stratejileri ve kilit açılımları nasıl gerçekleşiyor?”, “Arzı ve token enflasyonunu kontrol etmek için kullanılan yakım mekanizmaları ve stratejiler mevcut mu?”, “Diğer kullanıcıları çekmek için izlenen yollar, sunulan ödül ve teşvikler neler?”, “Şu anda mevcut olan trendle (örn, yapay zekâ trendi gibi) uyuşuyor mu?” gibi birçok soruya cevap aramalısınız.
Teknik analiz ise bir varlığın gelecekteki değerini geçmiş fiyat hareketleri ve işlem hacimleri üzerinden inceleyerek tahmin etmeye çalışmaktır. Teknik analiz temelde tarihin tekrar tekerrür edeceği ve geçmişte görülen benzer yapıların gelecekte de çalışacağı ön kabulüne dayanır. Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim üzere “Price Action”dan “Footprint”e kadar birçok teknik analiz yöntemi bulunmaktadır. En basit haliyle bir trend çizgisi çizmek, destek ve direnç seviyelerini belirlemek dahi teknik analize girmektedir. Benzer şekilde hareketli ortalamalar, göreceli güç endeksi (RSI) gibi teknik göstergeleri, formasyonları ve hacim ortalamalarını sayabiliriz.
Destek ve direnç seviyeleri gerçekten de çalışıyor mu?
Teknik analizin kişilere mantıklı gelmesinin sebebi izledikleri grafikleri anlamlandırma çabasından kaynaklanmaktadır. İnsanlar olarak belirsizlikleri ve kontrol edemediğimiz şeyleri sevmeyiz çünkü bu tarz durumlar bizleri tehlikede ve riskli bir ortamda hissettir. Bunu bertaraf etmenin en kolay yolu ise var olan belirsizlikleri ortadan kaldıracak, biraz da olsa kontrol algısı uyandıracak eylemlerde bulunmaktır. Bahsettiğim şeylerden teknik analiz hiçbir işe yaramamakta gibi bir anlam çıkartılmamalıdır. Aksine sizler gibi birçok kişi ve kurum da teknik analiz yoluyla işlem almaktadır. Destek ve direnç seviyesi dediğimiz noktalar gerçekten de çalışmaktadır (çalışmasa dahi en azından fiyata tepki aldırabildiğini görmekteyiz). Dolayısıyla teknik analiz sizin elinizde bir güç olarak belirmektedir ve öğrenilmesi oldukça mühimdir. Tamamen belirsiz bir ortamda, gelişigüzel bir şekilde işlem almaktansa (her şeyin yükseleceğini hissettiniz diye her şey yükselmez) kontrolün biraz dahi elinizde olması yatırım yapma motivasyonunuzu, risk yönetiminizi ve psikolojik sağlamlığınızı artıracaktır. Kendinize belirli seviyeler belirleyerek alımlarınızı yapabilir, yine belirli seviyelerde kâr alabilir, stop koyarak riskinizi azaltabilirsiniz. Öte yandan hiçbir teknik analiz bilmeyen bir kişi hislerine göre rastgele alımlar yapmakta ve ne zaman satacağını bilmeden fiyatın yükselmesini beklemektedir.
Rastgele değil, veriye dayalı yatırım kararı alabilmek
Bunların yanı sıra temel ve teknik analiz aracılığıyla fiyatın ucuz ya da pahalı olduğunu belirleyerek daha doğru yatırım kararları verebilir, hangi varlığı tercih etmeniz gerektiğini belirleyebilir (örneğin savaş dönemlerinde altın veya enerji sektörü artış gösterebilmekte), piyasa davranışlarını analiz ederek duygu durumunuzu görece kontrol edebilir, rastgele karar almak yerine veriye dayalı işlem alabilir ve en önemlisi de başkalarına bağımlı kararlar almaktansa (hiçbir şey bilmediğiniz bir ortamda başkalarının her dediği doğru görünecektir) bireysel olarak finansal yatırım kararlarınızı alabilirsiniz.
Fakat unutulmamalıdır ki bu iki yöntem de tek başına yeterli değildir. Eğer öyle olsaydı kişiler tarafından yazılan kodlar ve yapay zekânın çok daha iyi finansal kararlar vermesini beklerdik (Sizin internetten okuduğunuz ve öğrendiğiniz şeylerin halihazırda veri tabanlarında mevcut olduğunu düşünürsek). Bu noktada Trader Olmak Üzerine adlı yazımıza dönerek aslında işin büyük bir kısmını psikolojinin oluşturduğunu, işleme girebilme, işlemi sürdürebilme ve işlemden kar alabilme gibi birçok farklı durumun var olduğunu söyleyebiliriz. Özetleyecek olursak temel ve teknik analiz elinizi güçlendirerek doğru yatırım kararları vermenizi, psikolojinizi yönetebilmenizi ve riskinizi ayarlayabilmenizi sağlayacaktır.
Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.