Yükleniyor...

Kriptoda paranızı 20x’e katlamak yeterli mi?

Kripto para piyasaları denilince akla ilk gelen şeylerden birisi kişilerin muazzam kazançlara ulaşarak aşırı zengin kişiler haline gelmesi olabilir.

Kripto para piyasaları denilince akla ilk gelen şeylerden birisi kişilerin muazzam kazançlara ulaşarak aşırı zengin kişiler haline gelmesi olabilir. Regülasyonların olmaması, altcoin’lerin düşük piyasa değerine sahip olması, yatırımcı çekmek amacıyla yapılan manipülasyonlar gibi birçok nedenden dolayı markette aşırı yükselen kripto paraları görmek her birimizin risk iştahını oldukça artırmakta. Şahsen ben de yakın bir arkadaşımın Dent’ten (DENT) 100x yapmasıyla bu piyasayla tanışmıştım. O zamandan beri de piyasaları takip etmekteyim. Bugünkü yazımda yüksek katsayıya sahip x’ler yapılabilen bu piyasanın insanın parayla ve kazançla ilişkisini nasıl bozduğundan bahsedeceğim.

Öncelikle kripto para sektörünü en çok takip eden ülkelere baktığımızda Türkiye, Nijerya, Tayland, Vietnam gibi ekonomik açıdan zorluklar yaşayan, enflasyon açısından sorunlu ülkelerin olduğu görülmektedir. Ülkelerin gelişmişlik düzeyi, ekonominin var olan durumu gibi birçok parametre kişilerin yatırım kararlarını, harcama alışkanlıklarını, kumar veya bahis gibi pratiklere yönelmesini etkilemesi açısından oldukça kritik rol oynamaktadır. Örneğin ABD gibi ülkelerde verilen faiz kararlarının kişilerin yatırım tercihlerini etkilediğini görebilmekteyiz. Bizimki gibi ülkelerde ise faiz kararı gibi gündemler küçük ve orta yatırımcının kararlarını ne yazık ki çok fazla etkileyememekte çünkü hem güvensiz bir ortam mevcut hem de kişiler finansal okuryazarlık anlamında yeterli donanıma sahip değil. Normal şartlar altında gerçek bir yatırımcının portföyünü risk eşiğine ve bakiyesine göre farklı yatırım araçlarına bölmesi gerekmektedir fakat “X” hissesinden veya altın yatırımından alınacak yüzde 40 ila 50’lik bir kârlılık, kişilere tatmin edici gelmemektedir. Bunda hem işlem alınan bakiyelerin çok düşük olması hem de kişilerin muazzam beklentilere sahip olması yatmaktadır.

Asıl hikâye 50x ya da 100x yapmaktan sonra başlıyor

Öte yandan kripto para sektörüne baktığımızda neredeyse herkes çevresindeki birisinin X coin’inden 50x-100x yaptığını duymuştur. Bir tanıdığınız yapmadıysa bile tanıdığınızın tanıdığı yapmıştır… Bu tarz hikayeler ise kişileri kripto paralara yatırım yapmaya ve yüksek riskli hamleler almaya itmektedir. Kişiler, “O bile yapabildiyse ben de yaparım” algısıyla büyüklük sanrısına kapılmakta ve risk iştahlarını daha da artırmaktadır. Bu sektörde gerçekten de yüksek katsayılı x’ler yapmak mümkündür ve bir gün umarım sizler de böyle bir şeyle karşılaşırsınız fakat gerek 50x-100x yapmadan önce gerekse yaptıktan sonra dikkat etmeniz gereken bazı noktalar bulunmaktadır.

Öncelikle birçok kişi adını veya ne işe yaradığını bilmediği coin’lere çok yüksek kazançlara ulaşmak amacıyla parasının tamamını atmak gibi bir hataya düşmektedir. Eğer temellendirmeniz yalnızca birisinden bunu duymanızsa yatırım kararlarınızı tekrardan gözden geçirmelisiniz. Yaptığınız şey spekülasyondan ve kumar oynamaktan öteye gitmemektedir.

Kademeli bir şekilde kâr almak

İkinci olarak 50x yapmayı istemek bizimki gibi ekonomilerde oldukça anlaşılabilir fakat eğer siz çok yüksek kazançlara ulaştığınız halde hiç kâr almadan ilerliyorsanız muhtemelen boğanın sonunda tüm paranızı kaybedeceksiniz. Örneğin 2024’ün mart ayında muazzam kazançlara ulaşan birçok kişi eylül ayında başladığı noktaya geri dönmüştü, hatta kasım ayında Trump’la gelen yükseliş dalgasında tekrar kâr edip aralık ayına girildiğinde, başlangıçta giriş yaptıkları yerin dahi altına düşmüşlerdi. Bireysel bir deneyim olarak Lithium (LITH) adlı coin’den 100x’e ulaşmayı beklediğim için 15x’e ulaştığı hâlde hiçbir kâr almamıştım. Fakat sonrasında ilgili parite yüzde 90’dan fazla düşüş yaptı. Neyse ki ben yine de 2x kâr ile satış yapabildim fakat kazancım beni hiçbir zaman mutlu etmedi çünkü 7,5x daha fazla kazanabilirdim. Bu yazıyı yazmaya bu deneyimi bireysel olarak yaşadıktan sonra karar verdim, çıkardığım bazı dersleri sizlerle paylaşmak isterim.

Kendime çıkardığım ilk ders kademeli bir şekilde kâr almam gerektiği oldu. “Realize etmediğin her kâr markete aittir” felsefesini kendime düstur edinmem gerektiğini anladım ve yaptığım spot alımlardan hemen sonra kademeli bir şekilde satış emirlerimi de koymaya başladım. Örneğin en temel stratejilerinizden birisi 2x yapan bir paritede yüzde 50’lik bir satış yapıp yalnızca maliyetle o pozu taşımak olabilir. Dileyen manuel olarak da satış yapabilir fakat bana göre yükselen bir pariteyi satmak ya da düşen bir pariteyi almak düşünüldüğü kadar kolay değil, o anda kişinin eli al veya sat tuşuna gitmemekte.

Bozulan fiyat algısı

İkinci ders ise yüksek katsayıya sahip yükselişler görmenin insanın fiyat algısını bozmasıydı. Bana göre marketteki birçok kişi de benzer şekilde bu sorunu yaşamakta. Yüzde 20-30’luk yükselişler dahi oldukça iyiyken ve kişilere yetmeliyken birçoğumuz 2x-3x’lik kârları beğenmemekte.

Açgözlülüğü terbiye etmek

Buna paralel olarak çıkardığım üçüncü ders ise bakiyem büyüdükçe ve kârlılık oranım artıkça açgözlülüğümün daha da yükselmesiydi. Rasyonel olarak bakıldığında 15x’lik kazanç muazzam bir orana denk düşmekte fakat neden daha fazlasını kazanmayalım? Bu aşamada matematiğin azizliğine de düşmekteyiz. 15x yapan bir paritenin 45x yapabilmesi için 3x daha gerekmektedir ve katsayı olarak bakıldığında kripto sektöründeki bir kişi için bu oldukça normal görünmektedir.

Nakit tutmanın önemi

Dördüncü ders nakit para bulunduramamaya yönelikti. Risk ve portföy yönetimi açısından bakiyenizin ortalama yüzde 20’sini nakit olarak tutmanız ve olası sert düşüşlerde alım yapmanız için kullanmanız tavsiye edilir. Yüksek katsayılı x beklentisinin bunun önündeki en büyük engellerden birisi olduğunu fark ettim. Örneğin 5 bin dolarlık bir bakiyeniz olduğunu düşünelim. Bu noktada yüzde 20’lik bir kısmın bin dolara denk geldiği görülmektedir. 50x beklentisindeki bir kişi için bin dolarının nakit olarak beklemesi 50 bin dolarlık kazançtan kayba bedel olacaktır (Hiç kimse bir işleme girerken kaybedeceğini düşünerek girmemekte, detaylı okuma için iyimserlik yanılgısı yazımıza bakabilirsiniz).

Umut kimin ekmeğiydi?

Beşinci ders ise umutla ilgili. Twitter üzerinden severek takip ettiğim bir kişinin “Umut, korkudan daha güçlü bir duygu” paylaşımını okuduğumda kendi hikayemi düşündüm.  15x yaptığında satmamamın en büyük nedeni 5x yaptığında insanların sat artık demesine rağmen oradan 3x daha yapmamdı. Yine benzer şekilde marketteki birçok kişinin başına geldiği “Ben sattıktan sonra daha da yükseldi” olayı benim de başıma geldi, bu da duyduğum umudu ve açgözlülüğü daha da besledi. Halihazırda 15x yapmış bir parite neden 3x daha yapmasın? Aldığım parite birden yüzde 95 düşmemişti, düşüş aşamasındayken sürekli olarak düşündüğüm şey “Belki buradan döner”di. Halbuki market sizin duygularınızla hareket eden bir yer değil, dolayısıyla yapmanız gereken şey kurallarınıza ve ilkelerinize uygun bir şekilde işlem almanız olacaktır.

Özetleyecek olursak belki bir gün 10x-50x-100x yapabilirsiniz ama kazandığınız parayı kaybetmeniz de oldukça olası. Bu işin doğasında kazanmak da var kaybetmek de. Dolayısıyla risk ve portföy yönetimini aktif bir şekilde sürekli olarak yapmalısınız. “Ben alıp unutacağım” gibi bir bakış açısı finansal piyasalar açısından hiç uygun olmamakla birlikte kişilerin ellerindeki her şeyi kaybetmesine dahi yol açmaktadır. Kademeli bir şekilde alım ve satım yapmayı, köşede biraz da olsa nakit bulundurmayı ve finansal okuryazarlığınızı geliştirerek fırsatları görmeyi öğrenmelisiniz.

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.