Bu yazımızda yerli kripto para topluluğunun öne çıkan isimlerinden, Twitter’da bilinen adıyla Stratrade ile gerçekleştirdiğimiz röportajımıza yer verdik. Kendi serüveninden kripto para ekosistemine; birçok konuyu konuştuğumuz yazıyı aşağıdan okuyabilirsiniz. Keyifli okumalar!
1. Sizi biraz tanıyalım. Kaç yılında, nerede doğdunuz? Lise ve üniversite eğitimini nerede aldınız? O yıllarda bu sektöre girmeyi planlıyor muydunuz?
X mi Y mi, hangi kuşak olduğu belli olmayan bir tarihte tam geçiş dönemi olan 1980’de doğmuşum. Doğma büyüme Karşıyakalıyım ve Kaf Sin Kaf’a da aşığım. Anadolu Ticaret Lisesinde okudum, o dönem hem düz lise dersleri hem de ekonomi, dış ticaret, muhasebe vb. dersler görüyorduk; yani şirket bilançoları ile erken tanıştım. Daha sonra Dokuz Eylül Üniversitesi’nde okudum. İşletme ve pazarlama üzerine eğitim aldım, bir de İş Sağlığı ve Güvenliği üzerine bir önlisansım var. Kalbimde psikoloji okumak vardı ancak sistem kurbanı olduğumuz için o dönem bize seçme hakkı tanımadı çarpık eğitim sistemi. Tam bir mutsuzluk :)
2. Blockchain sektöründen önceki kariyeriniz nasıldı? Bu sektör ile nasıl tanıştınız, ilk başta sektördeki kimler size ilham verdi?
Reel sektörde yazılım, network altyapıları ve zayıf akım sistemleri üzerine çalıştım, satış ve proje yöneticilikleri yaptım. Her zaman yazılım ve ağlarla içli dışlıydım, genelde mühendisler ve teknik insanlarla beraber çalışmak özellikle analitik düşünme konusunda bana çok yardımcı oldu.
Çok eski yıllarda, liseden de kaynaklı olarak; borsa ve yatırım alanlarına ilgi duyuyordum ve internette henüz bu kadar içerik yokken haftalık borsa dergileri okuyordum. Blockchain ile ilk Bitcoin sayesinde tanıştım; ilk tanıştığım zamanlarda deep web’de bir dijital paranın kullanılmasını çok olağan karşılamıştım. İlk tanıştığım zamanlarda Bitcoin cent bazında değer görüyordu ve sonuçta deep web’de IBAN dolaşmayacağına göre; anonim bir paranın kullanılması çok mantıklı helal olsun dedim ancak orada kaldı, vizyonum servet sahibi olmama yetmedi :)
Daha sonra Bitcoin’i detaylı incelediğim yıllar 2014-2015 falandı sanırım alıp satmaya da Bitstamp’da başladım, hala da Bitstamp’ın bende yeri başkadır. Blockchain’i tam anlamaya başlayınca ise aşık oldum, çünkü çocukluğumdan itibaren merkezi otoritelerle kavgalı bir insandım. Bu düzen görünümlü düzensizlikte çok büyük sorunların varlığı her zaman beni rahatsız etmiştir ve alternatif düzenleri merak etmemi sağlamıştır.
Blockchain’in merkeziyetsiz yapısı bana çok hayaller kurdurdu ve hiç hesap kitap yapmadığım, plansız bir yola sürükledi. Sosyal medyayı hiç sevmediğim halde ilk kez Twitter’da 2017 yılında hesap açmak istedim çünkü o zamanlar benim araştırdığım projeler konuşulmuyordu bile, biraz sorgulama biraz da farklı fikirleri öğrenme amaçlı hesap açtım; sonra kendi kendine yürüdü gitti. Popülist olmayan, kendine has takipçisi olan organik bir hesabım var. Sektörde en çok bana kalırsa Satoshi olduğunu düşündüğüm Hal Finney beni derinden etkilemiştir, daha sonra Nick Szabo ancak kriptografinin kökeninde Claude Shannon diye bir adam var ki 1940’larda block cypher ile uğraşmaya başlamış. Araştırmanızı öneririm.
3. Spotify’da güzel bir Podcast seriniz olduğunu biliyoruz. En çok kiminle yaptığınız yayından keyif aldınız/neden?
En çok İlker Canikligil ve Squanch ile yaptığım podcastler eğlenceli ve keyifli geçti. İlker Canikligil yönetmen olduğu için farklı bir açıdan ne gördüğünü öğrenmek keyifli oldu. Squanch ile de esprili geçti. Bunun dışında tüm konukları özel seçiyoruz, hepsi birbirinden değerli ve hepsiyle sohbet etmek bana çok büyük keyif ve değer katıyor.
4. Uniswap ve Avalanche gibi platformların sektöre nasıl bir yön vereceğine inanıyorsunuz?
Uniswap otomatik piyasa yapıcı (AMM) algoritmalarının merkeziyetsiz ve işlevsel çalıştığı en önemli proje daha önce Kyber Network AMM’lerin temelini atsa da Ethereum’da Uniswap merkeziyetsiz bir borsa olarak olarak kitlelere mal oldu. AMM’lerin gelişimi ve optimize edilmesi sağlıklı alım satımlar için çok önemli, bence gelecek AMM’lerin olacak. Order book yani emir defteri sistemleri zamanla azalacak gibi geliyor bana.
Avalanche ise bambaşka bir akıllı sözleşmeler platformu ve de özellikle hedefi kurumsal projeler olan bir platform. Hız ve özellikle zincir yapılarının ihtiyaca göre esnek, opsiyonel şekillerde yönetilebilmesi önemli avantajlar sağlıyor. Bu açıdan AVAX’ı çok büyük şirketlerle işbirliği yaparken görebiliriz gibi geliyor bana. Avalanche’da dijital varlıkların yönetilmesini heyecanla bekliyorum keşke özellikle menkul kıymetleri ve security token’ları görsek. DeFi kısmı ise tamamen Avalanche’de geliştirici ağının gücüyle alakalı. Hayatımızı kolaylaştırma potansiyeli olan projeleri heyecanla ve merakla izliyorum.
5. Kısa ve uzun vadede Bitcoin’i ve Ethereum’u nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bitcoin küresel dalgalanmalara zaman zaman eşlik ediyor ne yazık ki, ancak buna rağmen bazen getiri olarak seneyi en karlı kapatan major yatırım araçlarından biri haline de gelebiliyor. Kurumsal yatırımcılar artık ne kadar Bitcoin aldığını açıklıyor ve ne kadar madencilik sistemi ve Bitcoin’in yapısal sorunları eleştirilse de; bence hala en güvenli blockchain olarak farklı bir yeri var. Zaten piyasada domination dediğimiz Bitcoin’in piyasa büyüklüğü egemenliği kolay kırılacak gibi gözükmüyor.
Ethereum ise sert rakiplerle artık baş başa ancak şöyle bir durum var geliştirici ekosistemi Etherum’da yıllardır verimli hasatlar veriyor, bu hasatların nihai ürünü DeFi. Herkes bu kadar fazla gas ücretlerine rağmen Ethereum ağında bulunan projelere ayrı bir önem veriyor ve çok değerli yaratıcı zekalar var bu platformda. Bu böyle gider mi bilemeyiz, ancak Ethereum güçlenerek yoluna devam edecek gibi. Belki sadece pastada payını biraz düşürebilir rakiplerin pozisyonlarına bağlı olarak.
Yatırım kısmında ise kısa vadede kazanç daha profesyonel bir yaklaşım gerektiriyor. Kendinizi her gün geliştirmelisiniz, kısa vade dalgalıdır ve zorludur ancak uzun dönemde Bitcoin ve Ethereum’u parlak bir gelecek bekliyor sabretme lüksü olanlar açısından.
6. Ethereum 2.0 güncellemesinin ölçeklendirme ve işlem ücretleri sorununa çözüm olabileceğini düşünüyor musunuz?
Şu anda zaman Ethereum aleyhine hızlı ilerliyor, çünkü DeFi patlaması ile birlikte kullanıcılar ve Ethereum adresleri çığ etkisiyle inanılmaz derecede arttı. Bence çok erken zamanlarda olması gerekenler bunlar, malesef şu an bir handikapa dönüşmüş durumda Ethereum açısından.
Hergün neredeyse ortalama 100,000 adres ekleniyor Ethereum ağına ve dünyada 100 milyon kriptopara ile ilgilenen insan olduğu tahmin ediliyor. Sayılar giderek artacak, kısacası Ethereum’da 1. Katman başarılı bir çözüm işlem ücretlerinin inmesi için şart. Gas fee’ler Bitcoin’in üç katı, bazı platformlardaki havuza para yatırma vs. gibi işlemlerle bu ücretler on katı ve daha fazla katlara çıkabiliyor. Bu durum bu halde sürdürülemez ve artık Ethereum’un ciddi rakipleri de var.
Ethereum 2.0’da Sharding dediğimiz bir veritabanı bölme işlemi ile verimlilik 64 kat artırılacak gibi görülüyor, çünkü Ethereum 2.0 64 sharding ile başlayacak şu an bildiğimiz kadarıyla ancak mevcut potansiyel insan sayısı ile kıyaslandığında 64 sharding’in de yetersiz olacağı konusunda görüşler var ve haksız da değiller. Özetle komisyon ücretleri tabi ki düşecek ve ölçeklendirme daha etkin şekilde yönetilecek ancak bunun da yetmemesi ihtimali her zaman masada. Etherem 2.0 büyük bir devrimsel çözüm olmayabilir, lakin Ethereum’a olan güven ve kullanıcı adaptasyonu da onu kolay kolay devirecek gibi gözükmüyor.
7. Blockchain’in Türkiye’de en çok hangi alanlarda kullanım alanı olacağını düşünüyorsunuz?
Özellikle ne kadar altyapısı tartışma yaratsa da Takasbank zaten blockchain temelli altına dayalı dijital varlık platformu ile güzel bir başlangıç yaptı. Özellikle varlıkların şeffaf izlenebilirliği, fiziki karşılık, hız vb. Konular blockchain’in varlık takası, transferi ve saklanması konusunda kullanımının daha fazla olacağını gösteriyor. Ben özellikle dış ticaret konusunda da bazı hamleler bekliyorum çünkü en çok dünyada lojistik ve dış ticaret süreç yönetimlerinin hızla geliştirldiğini görüyoruz en son Alipay’in sahibi olduğu Çinli Ant Grup bu konuda bir platform çıkardı. Dış ticaret, lojistik, mutabakatlar ve ödemeler konusunda dünyadan geri kalmamamız gerekiyor.
8. Kripto paralar ve blockchain sektöründe Türkiye’yi nerede görüyorsunuz?
Çok iyi bir yerde olduğumuz söylenemez, açıkçası daha önemli yollar almamız gerekli ancak ümitsiz de değilim asla. Görüntü var ama gerçek bir değer üretimi çok sınırlı kalıyor. Yeni nesil Türk gençleri çok zeki ve kıvrak zekalı, Blockchain alanında yetenekli insanlarımız olduğunu düşünüyorum ki bu insanlar zamanla kendileri göstereceklerdir. Umarım merkezi yönetim de bu çabaya içten bir katkı sunar.
Kripto paralarda ise genelde alan ve tüketen taraftayız. Türk insanı çok okumayı ve araştırmayı sevmiyor, genelde balık peşinde koşuyor çoğu insan ne yazık ki. Oysa bu alandaki gelişmeleri okumak için çok çabalamak ve anlamak gerekiyor. Bir de maalesef Türk kripto para yatırımcıları fazla risk almayı seviyor; benzetmek gerekirse 30. Katta güvenlik ipi takmadan pencereden sarkarak klima takmaya çalışıyor. Bu da onlara para ve zaman kaybı olarak dönüyor. Paranın çok değerli olduğu zamanlarda Türk kriptopara ekosistemi öncüleri de bilinçlendirmek için elinden geleni yapıyor ve birçok içerik üretiyor. Lütfen uyarıları dikkate alalım ve üretilen faydalı içeriklere destek verelim.
9. Gelecek planlarınız neler, bu sektörde ulaşmak istediğiniz yer neresi?
Asklepion Sağlık Platformunu kurduk ve bu platformda çok değerli doktor ve farklı mesleklerden arkadaşlarımla beraber sağlık projeleri üretmeye çalışıyoruz ve yakında somut ürünle de karşınıza çıkacağız. Ayrıca kripto para ekosisteminde yeni bir soluk olan Crypton Network’ü değerli dostlarım @Onur_Goksungur ve @cryp_tourist ile kurduk. Site çalışmalarımız devam ediyor. Bu platformda konulara biraz farklı açılardan yaklaşmak istiyoruz. Güzel planlarımız var Crypton Network’e dair, bizi takip edin ve Telegram topluluğumuza mutlaka katılın derim.
Ulaşmak istediğim esas hedefler somut ürünler ve projeler sunabilmek üzerine. Geleceğe bir şeyler bırakmak en büyük hedeflerim arasında. Bu alanda ilk başta çok şeyler bildiğimi zannederdim ancak öğrendikçe gerçekten insan ne kadar az şey bildiğini anlıyor gün be gün hergün yeni terimler çıkıyor. O nedenle kendimi her zaman bir öğrenci olarak görüyorum.
Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.