Kripto para piyasasının sevilen isimlerinden Kripto Emre (Emre Aksoy) ile hem piyasaların gidişatına hem de kendisinin bu sektöre giriş serüvenine dair keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Yazımızı aşağıdan okuyabilirsiniz, iyi okumalar!
1. Seni biraz tanıyalım. Kaç yılında, nerede doğdun? Lise ve üniversite eğitimini nerede aldın/ o yıllarda yatırım sektörü ile ilişkin var mıydı?
1987 yılında Ankara’da doğdum. İlkokul 1’den Lise sona kadar İ.D.V. Bilkent okullarında okudum, daha sonra da Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliğini kazandım. Sonrasında sadece askerden kaçmak için yine Bilkent’te Uluslararası İlişkiler ve Kamu Politikası Master’ı yaptım:) Sonrasında ise istediğim bir konuda uzmanlaşmak için California’ya 2. Master’ım için gittim. Ekonomi ve finansa olan ilgim aileden geliyor. Babam iktisat mezunudur ve yaklaşık 40 senedir trader olarak geçimini sağlıyor, onun babası dedem ise döneminin Merkez Bankası başkanı imiş.
2. Kripto para sektöründen önceki kariyerin nasıldı? Bu sektör ile nasıl tanıştın, ilk başta sektördeki kimler sana ilham verdi?
Aslında kariyerim hala aynı sayılır; yaklaşık 10 senedir internet sektöründe dijital pazarlama üzerine çalışıyorum. Bugün ise kripto paralara odaklandığım için bu sektördeki firmalara pazarlama danışmanlığı veriyorum. İnternet sektörü ile ilk işimde tanıştım. Çocukluğumdan beri zaten teknolojiye ve internete çok meraklıydım, gençliğimin büyük bir kısmını ekran başında Counter-Strike oynayarak çürüttüm:) Üniversite bittikten sonra ilk işim olarak Nokta.com Medya’da İçerik Yöneticisi olarak Doviz.com‘un sorumluluğunu üstlendim. Kısa bir süre sonra ise beni Proje Yöneticisi’ne terfi ettirdiler ve Sinemalar.com ve İzlesene.com gibi sitelerin ekiplerini yönettim.
Kripto paralar ile 2013’te Amerika’ya master’a gittiğim zaman tanıştım. Bitcoin’i manşet olarak Tech Crunch’ta gördükten sonra biraz araştırdım, başta hiç aklıma yatmadı. Ancak daha sonra John McAfee’nin Amerikan televizyonlarına verdiği bir kaç röportajı izledikten sonra kripto paraların geleceği olduğuna ikna oldum.
3. Güzel bir röportaj serin olduğunu biliyoruz. Röportajlar esnasında en çok keyif aldığın isim kimdi?
Hepsinden çok keyif alıyorum. Çünkü yatırım yaptığım coin’ler ve token’larla ilgili aklıma takılanları bizzat o projelerin kurucularına ya da geliştiricilerine sormak bana heyecan veriyor. Şimdiye kadar Charlie Lee, Justin Sun, Adam Back ve Silvio Micali gibi ondan fazla önemli isimle röportaj yaptım. Aralarından bana en çok keyif veren herhalde John McAfee ile yaptığım röportaj olmuştur. Beni bu sektöre girmeye ikna eden, hayatımda önemli bir değişikliğe neden olmuş bir kişi ile yüz yüze konuşabilmek gerçekten keyifliydi, ve bunu her zaman hatırlayacağım.
4. Kimileri boğanın henüz yeni başladığını söylerken, kimileri ise bittiğini söylüyor. Sen nasıl değerlendiriyorsun, boğada mıyız?
Bu tip sorular aldığım zaman genellikle “hangi vadede?” diyerek soruya soru ile cevap veriyorum. Ancak bugün geldiğimiz tabloda hem kısa hem de uzun vadede boğada olduğumuzu söyleyebilirim.
Uzun vadede boğada olduğumuzu zaten 2017’de YouTube kanalımı açtığımdan beri söylüyorum. O zamanlar çoğu insan bana inanmıyordu, hatta o dönemin bakanları bu işi 1600’lerdeki Lale Çılgınlığı’na, saadet zincirine benzetiyordu. Kripto para borsalarına para yollayan insanların banka hesapları kapatılıyordu, MASAK bu insanları takibe alıyordu. Benzer şeyler tüm dünyada da oluyordu, Wall Street’in en büyük yatırım kuruluşları bunun bir balon olduğunu ve patlayacağını söylüyordu. 3 sene sonra bugün geldiğimiz yere bakın bir de…
Ekonomi bakanımız blok zincir ve kripto paralar üzerine proje geliştirmek için teşvikler açıklıyor, ICO’lardan bahsediyor. Geçmişte bu yüzden insanların hesaplarını kapatan Türkiye İş Bankası bugün Deutsche Bank ile blok zincire dayalı transferler yapıyor. Bunun balon olduğunu iddia eden Goldman Sachs ve JP Morgan gibi Wall Street firmaları bugün yatırımcılarına kripto para fonları pazarladığı gibi bir de kendi coin’lerini yapıyor. Son 3 senede bu işe karşı olan herkes bu işin aslında ne kadar da önemli olduğuna artık uyandı. O yüzden uzun vadede işler bence daha yeni başlıyor.
Kısa vadede ise hala boğada olduğumuzu düşünüyorum. Pandemi döneminin ekonomik yaralarını sarmak için rezerv para birimlerini basan merkez bankaları astronomik seviyede para bastılar. Yaratılan bu enflasyon borsaları ve altın gibi kıymetli metalleri etkilediği gibi kripto paraları da etkileyecektir. Dünya’nın en büyük ekonomisi Amerika’nın bütçe açığı 1776 yılından 1979 yılına kadar 863 milyar dolardı. Şimdi ise pandemi yüzünden sadece 2020’de 3 trilyon dolardan fazla açık verecekler. Biz bunu konuşurken kripto paraların toplam pazar değeri 350 milyar dolar bile değil, içeride dönen para ise bunun 5’te 1’i kadar. Sadece bu matematik bile kripto paralarda boğada olduğumuzu gösterir bence.
5. Altcoin’lerin durumu ile ilgili kısa ve orta vadede bizleri neler bekliyor?
Kısa ve orta vadede altcoin’ler ne olur net bir şey söylemem çok zor. Son 2 aydır kısa vadede takip ettiğim altcoin’lerde isabetli tahminlerde bulundum, ama bu hafta hiç bir tahminim tutmadı mesela.
Altcoin’ler ile ilgili ancak şunu söyleyebilirim ki ben artık eskisi kadar altcoin’lere yatırım yapmıyorum. 2017’de herkes gibi ben de pek çok altcoin’e uzun vadeli yatırım yaptım, bugün bu portföyümden %80 zarardayım. Uzun vadeli altcoin yatırımı eskisi gibi yapmak istemiyorum artık.
Kısa vadede ise sektörün içinde olduğumdan bana gönderilen ambargolu basın bültenleri olsun, yaptığım röportajlar olsun, sektördeki diğer büyük oyuncularla olan ilişkilerim olsun, bunlardan edindiğim bilgilere göre al-sat yapıyorum. Ki bunları da sosyal medya hesaplarımdan herkesle paylaşıyorum zaten.
Bitcoin doğası gereği riskli bir yatırım, altcoin’lerin riski ise Bitcoin’in riski çarpı 100. Bu nedenle ülkemizdeki %100 altcoin sepeti yapan insanlar işin sonunda hep para kaybediyorlar.
6. DeFi piyasası hakkında ne düşünüyorsun? Balon mu yoksa şu anki ilgiyi hak ediyor mu?
Tamamen balon. Birincisi DeFi diye ortaya çıkan projelerin hemen hiç biri merkeziyetsiz değil. İkincisi bugün inanılmaz değerlenen YFI gibi DeFi token’larının arkasında sadece tek bir adam var, ki o da genellikle fırsatçı bir ergen çocuk çıkıyor. Üçüncüsü ise DeFi platformlarında dönen “yield farming” (getiri çiftçiliği?) operasyonu ise spot’ta işlem görmesi gereken kripto paraların hepsini türev piyasasına çeviriyor. İnsanlar kredi çekmek için Bitcoin’lerini tanımadığı bir akıllı kontrat’a teslim ediyor, akıllı kontrat bunları ERC20 token’a dönüştürüyor ve karşılığında krediyi veriyor. Aynı krediyi de sistemde ipotek edip 2., 3., 4. katmak borçlanmaya gidiyor insanlar, yüksek DeFi token fiyatları yüzünden.
Tıpkı 2008’de Amerika’daki mortgage balonunun patlaması gibi, oradaki emlak sektörü de aynı bu şekilde onlarca katman şişirildi ve astronomik bir boyuta çıkartıldı. Patladığı zaman da tüm Dünya ekonomisini beraberinde götürdü. DeFi balonu patladığı zaman da kripto para ekosistemine çok ciddi zarar verecek.
7. Kripto para sektöründe Türkiye’yi nerede görüyorsun?
Türkiye kripto para sektöründe çok enteresan bir yerde. Avrupa’da yapılan tüm anketlerde kripto paraya olan ilgi konusunda ya 1. çıkıyoruz, ya da muhakkak ilk 3’teyiz. Nüfusa oranla kripto paralarla ilgilenen insan yüzdesi olarak Amerika’yı bile solluyoruz. Ancak ne yazık ki aynı ilgi bu alanda iş geliştirmek, bir proje yapmak isteyenler için geçerli değil. Bunu kendi kanalımda olan bitenden de çok net bir şekilde teyit edebilirim. Örneğin Yeni bir borsadan bahsettiğim zaman o borsaya binlerce insan üye oluyor, ancak Algorand’ın Blokzincir projesi geliştirmek isteyenlere 200.000 Dolar değerinde hibe vereceği programdan bahsettiğim zaman 1 kişi bile başvurmuyor. Bu çok üzücü bir durum.
Ülkede bu işlerle ilgilenen herkes kısa vadede zengin olma hayali ile spekülatif yatırım tarafı ile ilgileniyorlar. Halbuki yatırım yaptıkları o paraları sermaye olarak kullanıp kendileri bir kripto para ya da blok zincir projesi kovalasalar işin sonunda çok daha fazla para kazanacaklar. Bir de üstüne ülke için katma değer yaratacaklar.
8. Ethereum 2.0 güncellemesi hakkında beklentin nedir, Ethereum’u şu an nasıl değerlendiriyorsun?
Ethereum 2.0’dan ben yılın başından beri son derece umutluydum zaten. Bunu videolarımda da Twitter’da da bol bol dile getirdim bugüne kadar. Ethereum fiyatları bugün benim beklediğim seviyelerin de üstüne çıktı, o yüzden ben de beklentilerimi artık törpülemem gerektiğini düşünüyorum.
Bildiğiniz gibi Ethereum bugün ekosistemin en büyük oyuncusu. Pazar payı olarak Bitcoin’le yarışamasa bile altcoin piyasasının %90’ından fazlası Ethereum omurgasında çalıştığı için en büyük oyuncu diyorum. Bu bağlamda Ethereum 2.0 güncellemesini tüm kripto para yatırımcılarının yakından takip etmesi gerekli. Bunu sadece Ethereum fiyatları için değil, kendi yatırım yaptıkları coin’ler ve DeFi projelerinin geleceği için yapmalılar. Çünkü ETH 2.0’da meydana gelebilecek en küçük hata tüm piyasalara olumsuz yansıyacaktır.
9. Gelecek planların neler, bu sektörde ulaşmak istediğin yer neresi?
Doğruyu söylemek gerekirse sektörde influencer olarak ulaştığım yer beni artık yormaya başladı. Her söylediğimin doğru çıkmasını bekleyen cahil yatırımcılar, gecenin 2’sinde bana Telegram’dan mesaj atıp yaptığı aptal yatırımın geleceğini soran yüzsüzler, ayağımı kaydırmaya çalışan fırsatçılar… Her mecradan günde yüzlerce şey gelmeye başladığından artık bunları yönetmesi için bir ekip kurdum, çok haddini aşanlarla uğraşsın diye de bir hukuk bürosuna yetki verdim. Bu tip şeylerle bizzat ilgilenmiyor olsam bile bunların varlığının farkında olmak beni psikolojik olarak yoruyor. İnsan sosyal bir varlık evet, ama hiç birimiz sosyal medya çağında yüz binlerce insanla muhatap olacak kadar sosyal yaratılmadık, ben böyle düşünüyorum.
O yüzden artık sektördeki medya varlığıma yatırım yapmak yerine kendi kripto para projelerime odaklanmak istiyorum. Yukarıda bahsettiğim gibi yabancıların ürettiği projelere ülkemizden tonla para akıyor, ancak ülkemizden çıkıp Dünya’dan buraya para akıtacak bir tane bile kripto para projesi yok. Bir kaç tane yerli kripto para projesi çıktı, ama onların da amacı ülkemiz vatandaşlarını dolandırmaktı, zaten bugün hepsi hapisi boylamış durumda. İçinde fesat olmayan, küresel ölçekte değer üretecek bir oluşumun tohumlarını atmak istiyorum gelecekte.
Röportajımız burada sonlanıyor, Kripto Emre’ye bu keyifli röportaj için teşekkür ediyoruz…
Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.