Coinkolik Özel Röportajları – İzzet Pinto | NFT’ler Üzerine

NFT çılgınlığı tüm hızıyla sürüyor. Non-fungible token olarak adlandırılan ve benzersiz varlıkları temsil eden NFT’ler, kısa sürede çok büyük bir piyasa haline geldi. Dünyaca ünlü birçok isim tweet’ler, dijital sanat eserleri, müzik parçaları ve daha birçok şeyi NFT’ye dönüştürdü ve bunlar oldukça yüksek tutarlara satıldı. Bazıları NFT alanını bir balon olarak nitelendirirken, bazıları ise öncü bir alan olarak niteledi.

NFT’ler, Türkiye’de ise İzzet Pinto’nun Gazeteci Cüneyt Özdemir’in NFT’ye dönüştürdüğü tweet’ini satın almasıyla geniş çapta gündeme geldi. Türkiye’nin en pahalı NFT’si olarak kabul edilen tweet, ana akımda büyük ses getirdi. Pinto daha sonra, ünlü sunucu Saba Tümer’in NFT haline getirdiği kahkahasını satın almasıyla yeniden gündeme oturdu. Türkiye’de NFT’lerin ana akımda yer bulmasında önemli bir etkisi olan Pinto’ya söz konusu NFT satışını, alana bakış açısını ve geleceğini sorduk. İyi okumalar!

1. Merhabalar. Öncelikle sizi biraz tanıyalım. Kendinizden bahseder misiniz?

1978 yılında İstanbul’da doğdum. Lise eğitimime İstanbul Bilgi’de başladım ve Houston Stratford High School’da öğrenimimi tamamladım. Erken yaşta ticaret hayatına atıldım diyebilirim. İstanbul’da başladığım ticari hayatıma Tayland’da devam ettim, beş sene Tayland’da yaşadıktan sonra Türkiye’ye geri döndüm. Aslında iş hayatım boyunca birçok başarısızlık ve zorluk da yaşadım, bunu söylemekten çekinmiyorum. 2004 ve 2006 yılları arasında, ünlü Türk yazarlarının en çok satanlar listelerinde yer alan birçok eserinin yurt dışı dağıtımını gerçekleştirdim. 2006 yılında ise Global Agency’ı kurdum. Dünyanın önde gelen bağımsız TV içerik dağıtıcısıyız. Ekip arkadaşlarımla beraber portföyümüzde yer alan 150’den fazla dizi ve yarışma programı formatının, dünyanın çeşitli ülkelerindeki TV kanallarına ulaşmasına aracılık ederek önemli başarılara imza atıyoruz. Tabii şu an NFT’li tweet satın alan kişi olarak tanınıyorum 😊

2. Gazeteci Cüneyt Özdemir’in Türkiye’nin en pahalı NFT’si olarak kabul edilen tweet’ini satın aldınız. Sizi bu kararı almaya iten şey neydi?

Bir süredir kripto dünyası ve NFT konusunu araştırıyordum tabii ama beni bu karara iten şey tamamen heyecanım oldu. Sanata ve sektörümüze ilişkin neler yapabileceğimi düşünüp planlamaya başladığım sıralarda spontane bir şekilde Cüneyt Özdemir’in tweetini görünce bu konunun büyüyüp ses getireceğini öngördüm. Cüneyt Özdemir “Bu tweet bir sanat eseridir” yazdığı sırada altında çok ilginç yorumlar gördüm; bu yorumları görünce ‘tamamdır, NFT’ye olan ilgimi ve hedeflerimin ilk adımını en iyi bu şekilde duyurabilirim’ diye düşündüm. 

3. NFT alanı ile nasıl tanıştınız? Cüneyt Özdemir’in tweet’i satın aldığınız ilk NFT miydi?

Uzun bir zaman önce diyemem, yaklaşık iki ay önce NFT ile tanıştım ve bu yeni alan beni müthiş heyecanlandırarak içine çekti. Bir süredir kripto dünyası ve NFT konusunda uzman isimlerden fikir almaya ve araştırmalarımı derinleştirmeye devam ediyordum. Bu hızlı dijital dönüşümle birlikte NFT’lerin iş yaşam modellerimize önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Evet, satın aldığım ilk NFT, Türkiyenin ilk NFT’li tweeti oldu. Benim için ilk olması açısından çok değerli. Bu arada tweet sonrası çok komik ve yaratıcı paylaşımların yanı sıra benim için “Bu adam n’apıyor? Deli misin?” gibi en yakınlarımdan bile tepkiler geldi. Daha sonra sevgili Saba Tümer “hahahahaha” yazarak kahkahasını twitter üzerinde satışa sundu ve beni etiketledi, buna da kayıtsız kalamadım ve 90 bin TL teklif ederek satın aldım. Tabii bu satın alımların günün sonunda sosyal sorumluluk projelerine aktarılması benim motivasyonumu daha da artırdı diyebilirim. Ayrıca bu alımların ana akım ve sosyal medyada ses getirmesiyle birlikte NFT’lerin Türkiye’de 1 yılda geleceği bilinirlik düzeyine bir haftada ulaştığını düşünüyorum.

4. NFT’lere değer biçme konusunda birtakım tartışmalar söz konusu. Akımı eleştirenler, NFT’lerin genellikle fiziki karşılığının olmadığı fikrine odaklanıyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

NFT’ler ile ilgili hemen her gün yeni ve çarpıcı bir haber duyuyoruz. NFT’ler sanata ve sanatçıya farklı alanlar açıyor. Yeni kullanım alanları, sektörlerde yeni gelir modelleri oluşuyor. Görünen o ki hemen her sektörde NFT’lerin etkisini görmeye başlayacağız. Birçok sanatçı, müzik grubu ve spor kulübü, daha önce ücretsiz olan dijital eserleri, NFT yoluyla maddi gelire dönüştürebildi. Bu dijital dönüşümün bir parçası ve önemli bir keşif. Nasıl ki benzeri olmayan tek bir ürünü açık artırma ile ya da direkt alıyorsunuz, NFT de bunu dijital olarak satın almanızı sağlıyor. NFT sadece sanatta değil çok farklı sektörlerde de ilerde kendini gösterecek diye düşünüyorum. Günümüzde hemen her alanda artık online bir yaşamın içerisindeyiz. Eskiden karta basılan ve albümlerde saklanan fotoğraflar vardı, şimdi bunlar yerini dijital fotoğraflara bıraktı. O yüzden NFT’lerin yaygınlaşması için gerekli altyapı olan dijitalleşme zaten hayatımıza yerleşmişti. Sadece benzersiz ve koleksiyon değeri olan bazı ürün ve eserlerin değer olarak nasıl saklanabileceği, tescilleneceği, açık arttırmaya çıkarılabileceği, kendisine bir pazar bulabileceği gibi kavramlar oluşmamıştı. NFT bize bu platformu sunuyor. Bugün artık değerli bulduğunuz dijital bir varlığın sahipliğini tescil edebilir duruma geldik. NBA Topshots bu dünyanın önemli örneklerinden biri mesela veya Christie’s ile Beeple iş birliği. Türkiye’den de Tarık Tolunay, Murat Pak, Refik Anadol gibi isimler bu alanda öne çıkan sanatçılar oldu.

5. Bazı kesimler NFT satın alma çılgınlığını dijital koleksiyonerlik olarak nitelendiriyor. Koleksiyonerlik yapıyor musunuz? Koleksiyonerlik geçmişiniz oldu mu?

Hayır, ben koleksiyoner değilim. Sanat konusunda iddialı açıklamalar yapmam da doğru olmaz. Bu yeni sektörü yepyeni fikirlerle geliştirip benzersiz bir platforma dönüştürme hedefim var.

6. NFT alanı son birkaç ayda devasa bir büyüme kaydetti. Geçtiğimiz Mart ayındaki NFT satışları, 200 milyon doları aşarak rekor kırdı. Bazı tartışmalar NFT’leri balon olarak nitelendirirken, bazıları alana yeni bir soluk getirebilecek bir hareket olarak değerlendiriyor. Hatta “Everydays: the First 5000 Days” eseri ile dünyanın en pahalı NFT’sine sahip olan sanatçı Beeple’ın da NFT’lerin “balon” olduğu şeklinde benzer bir yorumu var. Peki sizin NFT’lerin geleceği ve alana katkısı hakkındaki düşünceleriniz neler?

Ben bu sektörün milyar dolarlara ulaşacağını düşünüyorum. Türkiye’de de ses getirmesi ve farkındalık noktasında ciddi bir aşama kaydettik. NFT sektörü ABD’de çok hızlı yükselen bir ekosisteme dönüştü. Türkiye’de de dünyada çok sevilen sanatçılarımız, oyuncularımız ve daha birçok kıymetli isim bulunuyor. Yaratıcılığımızı da katarak çok yenilikçi bir platform oluşturmak için çalışmalarımıza başladık. Ben yurt dışına dizi satacağım dediğimde de insanlar bana çok normal bakmamıştı, şimdi biliyorum ki NFT’yi de çok ileri seviyelere taşıyacağız. Yine aynı şekilde bundan birkaç sene önce Bitcoin ve diğer kripto paralara anlam veremeyen milyonlarca insan şimdi oldukça bilgi sahibi oldu. Gelecek neler getirecek hiçbirimiz emin olamayız ama öğrenmek ve denemek şu an yapabileceklerimiz arasında. 2017 yılından itibaren baktığımız zaman milyonlarca dolarlık bir sektöre ulaşmış durumda, birkaç yıl içerisinde en az birkaç kat büyüyeceğini öngörüyorum. En güçlü yanlarımızdan biri pazarlama tarafı. Doğru pazarlama ile NFT’yi birleştirince dünya çapında ses getirmek mümkün. Türkiye’yi NFT sektöründe sözü geçen bir ülke konumuna getirmek istiyoruz, dizilerde yakaladığımız başarıyı bu sektöre de taşımak istiyoruz. 

7. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Dijital dönüşümün bir parçası olarak bu yeni alanı sahiplenerek sektörümüze yeni değerler katacak projeler gerçekleştireceğimize inanıyorum. Çok iyi ve doğru bir ekip oluşturmak için çalışmalarımız devam ediyor. Uzman kişilerle bu ekosistemin değerli bir parçası olarak Türkiye’nin en büyük NFT platformunu hayata geçirmek şu an için en öncelikli hayal ve planım.