Metaverse furyasıyla ortaya çıkan sanal araziler, milyonlarca dolarlık hacimlerin ardından sessizliğe büründü.
Metaverse kavramı, 1992 yılında Neal Stephenson tarafından yayımlanan Snow Crash kitabı ile piyasaya çıktı. Kripto paraların ve blockchain teknolojisinin genişleme arzusu, bu kavramın da kripto sektörüne dahil olmasına yol açtı. Meta (Facebook) şirketiyle başlayan girişimler, bir süre sonra milyar dolarlık bir endüstri oluşturdu. Metaverse tarafındaki bu gelişim, blockchain tabanlı Metaverse arazilerinin de ortaya çıkmasına yol açtı. Coinkolik olarak, The Sandbox Kurucu Ortağı Sebastien Borget ve Decentraland Kreatif Direktörü Sam Hamilton’a Metaverse arazileri hakkında sorular sorduk. Peki ne oldu bu cennetten arsalara?
Metaverse Arazilerinin Yarattığı Furya
Özel Haber/Özgür Umut Demirci – Kripto para yatırımcıları, boğa sezonuyla birlikte her sektörde varlık göstermek için bütçelerini belirlediler. O dönemlerde hızlı ilerleyen kripto boğası ile ürün yelpazesi de genişledi. Kripto endüstrisi, Metaverse gibi bir entegrasyonla oldukça renkli bir döneme giriş yaptı.
Mark Zuckerberg’in şirketi Meta, Metaverse çalışmalarına yöneleceğini söyleyerek fitili ateşlemişti. Milyonlarca yatırımcıyı içine çeken ve milyarlarca dolarlık hacimlere ulaşan Metaverse, her ne kadar sessizliğe bürünse de benimsenmeye devam ediyor.
2020 yılında başlayan Metaverse arazi furyası, 2021 yılına kadar dikkat çeken bir büyüme kaydetti. Sandbox, Decentraland gibi projeler de bu dönemde ön plana çıktı. Artan popülarite sonucunda birçok ünlü isim ve kurumsal şirket bu alana girmek için yatırımlarda bulundu. Küresel çapta yatırımcılar, sanal dünyadan arazi almak için binlerce ve hatta milyonlarca dolarlık yatırımlar yapmaktan çekinmediler.
Bir NFT yapısına sahip olan Metaverse arazileri, sanal dünyadaki işlevsellikte önemli bir rolü üstlendi. Yeni bir teknolojik devrim ve gelişim olarak görülen sektör, milyar dolarlık bir değere kısa sürede ulaşmayı başardı.
Decentraland ve Sandbox, Metaverse arazileri konusunda ipi göğüsleyen projeler oldular. İki kripto projesi, bu konudaki hamleleriyle sektöre kısa sürede hakimiyet kurmayı başardı.
Metaverse Arazilerinin Düşe Kalka İlerleyişi
Kripto endüstrisinin yıllar geçtikçe geliştiği ve genişlediği dikkat çeken bir gerçek oldu. Merkeziyetsiz akıllı sözleşmeler, NFT’ler, Metaverse ve GameFi’den sonra şimdi de yapay zeka öne çıkıyor. Her yıl farklı sektörlere evrilen kripto endüstrisi, Metaverse konusunda zirveye ulaşmayı başarmıştı.
Metaverse arazileri, hayal ve beklenti yaratacak bir şekilde küresel furya haline geldi. Neredeyse her ülkeden yatırımcılar, fırsatları kaçırmamak için en az bir sanal arsa satın aldılar. Özellikle Türkiye, bu alandaki en aktif ülkelerin başında yer aldı.
Metaverse arazilerinin patlama noktası, Adidas ve Nike gibi küresel şirketlerin de dahil olmasıyla başladı. Yüzlerce büyük şirket ve kurumsal isim, popüler kripto para projelerinden sanal arsa almaya başladılar. Meta liderliğinde yatırımlar ve girişimler ile büyüyen sektör, ülkelerin bile dikkatini çekti. Tüm dünya, Metaverse arazilerinde bir de sanal ‘dünya’ yaratmak istedi.
Ancak, henüz emekleme aşamasında olan Metaverse, sanal arsaların satıldıktan sonra mülkiyet olup olmayacağı konusunda garanti vermiyordu. Bu arsaları alan yatırımcılar, birer NFT ürünü alıyordu ve bunun değer kazanmasını beklemeye başlıyordu. Kripto boğa piyasasının da yarattığı rehavet, her yatırımın uçuk kaçık bir değerlere ulaşacağını düşündürttü. Lakin 69 bin dolar seviyesinden düşen Bitcoin, beraberinde ayı piyasasını da getirdi.
Ayı piyasasının yarattığı korku, panik ve para kayıpları tüm kripto sektörünü baskısı altına aldı. Metaverse sektörü de bu durumdan etkilendi. Yüz binlerce dolara satılan sanal arsalar, ayı piyasasının arsa satan projeleri etkilemesiyle sessizliğe gömüldü. 2021 yılından itibaren düşüşe geçen Metaverse, kripto para birimlerinin de değer kaybetmesiyle milyarlarca dolar zarar ettirdi.
Bu piyasa koşullarında, Decentraland ve Sandbox piyasa hakimiyetini korumaya ve ivme kazanmaya devam etti. Projeler, birbirinden önemli geliştirmeler ve güçlü ortaklıklar ile ön plana çıktı. Diğer kripto para projelerinin çalkantılı ilerlemesine rağmen Decentraland ve Sandbox yolundan şaşmadı.
Hızlı yükselen, hızlı çakılan ve hızlı toparlanan Metaverse, 2022 yılında da güç kazanmaya devam etti. Metaverse arazileri, tüm zorlu süreçlere rağmen en iyi performans gösteren kripto sektörlerinden birisi oldu. 2021’de 500 milyon dolara yakın bir satışa ulaşan sanal arsalar, 2022 yılını 1.4 milyar dolar seviyesinde kapattı. Kısacası geçtiğimiz yıl, Metaverse ve sanal arsalar açısından büyüme ve gelişme yılı oldu.
Metaverse Arazilerinin Geleceği
2022 yılında 1.4 milyar dolara yakın bir satış seviyesine ulaşan Metaverse arazilerinin, gelecek yıllarda daha fazla benimseneceği ön görülüyor. Hızlı başladığı dönemlerde binlerce yatırımcı zarar etse de sağlam projelerin sektörü iyileştirmek için çabalaması dikkat çekti. NFT ile entegre olan sanal arsalar, paralel bir ivmeyle yükseliş yaşıyor.
Coinkolik olarak, The Sandbox Kurucu Ortağı Sebastien Borget’e, Metaverse arazilerinin geleceği hakkında ne düşündüğünü sorduk. Borget, Metaverse ile dünyadaki tüm sektörlerin güçleneceğini ileri sürdü. Web3 ile paralel değerlendirmede bulunan Borget, şunları söyledi;
Metaverse, NFT sektörüyle paralel hareketinde, gelecek açısından umut vadediyor. Yakın gelecekte Metaverse’in, VR/AR cihazlarla ve sağlam altyapıyla milyarlarca insana ulaşması ön görülüyor.
Bu konu hakkında ayrıca Decentraland tarafından da görüş aldık. Decentraland Kreatif Direktörü Sam Hamilton, Metaverse geleceği hakkında şunları söyledi;
- “Metaverse, gelecekte sosyal faaliyetlerin, iş ve eğitimin 3 boyutlu bir dijital ortamda gerçekleştirileceği, internetin bir sonraki halidir.”
Kripto sektöründen ve blockchain girişimlerinden bağımsız olarak Metaverse, dünyadaki birçok büyük şirket tarafından destek görmeye devam ediyor. Microsoft, Meta, Adidas, Nike gibi şirketler, bu teknolojinin daha da gelişmesini arzuluyor.
Her ne kadar Meta, bu sektöre yönelik yaptığı yatırımlardan milyarlarca dolarlık zararlar etmiş olsa da umudunu kaybetmedi. Meta CEO’su Mark Zuckerberg, Metaverse’in bir geleceği olduğuna inandığını ve yatırım yapmaktan korkmadığını dile getirdi.
Ancak bu sektörün de önünde bir takım engebeler bulunuyor. Bunlardan en göze çarpanı, işin yasal boyutu ve ülkelerin ortak paydada buluşma durumu oldu.
Metaverse Arazilerinin Kullanımı
Metaverse arazileri, neredeyse 1 milyon sanal arsadan oluşan geniş kapsamlı bir sektör haline geldi. Başlangıçta yüzlerce projeyle desteklenen sektör, ayı piyasasının ardından sadece majör projelerle ayakta kalabildi. Metaverse sektörünün ayakta kalabilmesinin en önemli nedenlerinden birisi de sektördeki vasıfsız projelerin tarihe karışması oldu.
Birçok vasıfsız ve başarısız proje, yatırımcılarına sattıkları sanal arsalar ile çok büyük kazançlar elde ettiler. Ancak bu kazançları doğru kullanamayan ve bir gelecek sunmayan projeler, tarihin tozlu sayfalarına doğru gömülmeye başladı. Türkiye’den şehirlere yönelik arsa satanlar, savaş oyunu mantığıyla bölgesel arsa satanlar, uzay mantığıyla arsa satanlar gibi binlerce proje yatırımcıları mağdur ederek kayıplara karıştı.
Tüm bu yaşananlardan sonra akıllara gelen tek soru, Metaverse arazilerinin gelecekte nasıl kullanılacağı. Bu soruyu biz de The Sandbox CEO’su Sebastien Borget’ye yönelttik. Borget, şunları söyledi:
Borget’in düşüncelerinden de yola çıkarak, aslında işin özünde içerik oluşturucularına bir ekonomi oluşturmanın yattığını söylemek mümkün. Kurumsalların ve ülkelerin de ilgisini arkasına alan büyük projeler, Metaverse arazilerini geliştirmenin yollarını arıyor. 2020 yılından beri satışlar ve geliştirmeler ile üzerinde durulan arsalar, gerçekçi bir deneyim için geliştiriliyor.
Metaverse arazilerinin çalkantılı süreçler geçirdiği bu dönemlerde, gelecekte nasıl olacağı merak konusu oldu. Decentraland Kreatif Direktörü Sam Hamilton, bu konu hakkında sorumuzu yanıtladı. Projesinden yola çıkan Hamilton, henüz daha yolun başında olduklarını ve sektörün gelişmeye devam edeceğini ifade etti. Ayrıca Hamilton, Decentraland’ın sorunları aştığını ve Genesis City’nin yüzde 50’den fazlasını inşa ettiklerini sözlerine ekledi.
Eksiklikler Neler?
Yenilikçi ve teknolojik bir atılım olan Metaverse arazileri, milyarlarca dolarlık değerlere ulaştığı bu yolculukta oldukça zorlu dönemlerden geçti. En önemli dönem, dolandırıcılık ve kötü aktör faktörlü itibar kaybı oldu. Sektördeki kripto yatırımcıları, tüm Metaverse arazilerini adeta bir ‘Cennetten Arsa’ olarak tabir etti. Daha önce gerçek dünyada yapılan bu işlemin, şimdi blockchain tarafında gizli saklı yapılması şüphe uyandırdı.
Sanal arsaların yaşadığı en büyük eksiklik, diğer kripto sektörlerinde de olduğu gibi düzenleyici ve denetleyici oldu. Kolaylıkla alınıp satılabilen sanal arsalar, herhangi bir düzenlemeye uğramadı. NFT’ler ile entegre görülen bu sektör, henüz tam anlamıyla ülkelerin anlayabildiği bir teknoloji olmadı.
The Sandbox Kurucu Ortağı Sebastien Borget, eksiklikleri gidermenin ve itibar kazanmanın en iyi yolunun bu sektöre yatırım yapmak olduğunu dile getirdi. En büyük Metaverse projelerinden birisini yöneten Borget, konuyla ilgili şunları söyledi;
Decentraland Kreatif Direktörü Sam Hamilton da Decentraland’in gelişime ve büyümeye odaklı olduğunu belirtti. Hamilton, piyasa düşüşlerinin ve yükselişlerinin hızlı bir yutturmaca döngüsünü takip ettiğini belirtti. Döngüler nedeniyle ve bazı sebeplerden dolayı düşüşün kaçınılmaz olduğunu savunan Hamilton, tüm bu çalkantılı döneme rağmen ivmenin azalmadığını iddia etti. Hamilton ayrıca, topluluklarına her gün yeni birinin de katıldığını ifade etti.
Sektörün büyümesi ve gelişmesi için, yatırımların ve geliştirmelerin aksine düzenlemelerin de masaya alınması gerekiyor. Büyük şirketlerin sanal arsa aldığı ortamların, küçük yatırımcılara da güven aşılaması önemli bir unsur haline geldi. Bu durumların sağlanması, sanal arsaların daha geniş kapsamlı kullanımına da öncülük edebilir.
Metaverse Arazileri Kurumsalların İlgi Odağında
Blockchain ağlarıyla desteklenen ve çizimsel argümanlarla kullanılan Metaverse arazileri, yaklaşık 1 milyon civarına gelmeye başladı. Ancak tüm bu sanal arsalar, yatırımcısını memnun edecek seviyeye ulaşamadı. Yalnızca sektörün öncüleri, hakimiyet kurmalarının da etkisiyle pazar payından en büyük payı almaya devam ediyor. Çünkü bu projeler, geleneksel ve küresel ekonominin aktörleri tarafından destekleniyor.
Metaverse arazilerinin bu denli büyümesi ve gelişmesi, kurumsalların da ilgi göstermesiyle birlikte gerçekleşti. Dünyanın her yerinden popüler şirketler, büyük projelerden sanal arsalar satın almaya başladı.
The Sandbox Kurucu Ortağı Sebastien Borget‘e kurumsalların sanal arsalara yaklaşımlarını sorduk. Platforma katılan kurumsallar hakkında konuşan Borget, dünyanın birçok bölgesinde, farklı sektörlerde 400’den fazla marka ve şirketle ortaklık kurduklarını belirtti. Yönetici, bu şirketlerin içerik ve yaratıcılık açısından metaverse’ün potansiyelini farkında olduklarına dikkat çekti. Borget’ye göre şirketler, bunun için bir dayanak noktası oluşturmak istiyor.
Decentraland tarafından da benzer bir cevap aldık.
Hamilton, geleceğe hazırlanan şirketlerin halihazırda bir Metaverse stratejisi olduğunun altını çizdi. Hamilton’a göre, küresel şirketler Metaverse konusunda da hazırlık yapmak istiyorlar. Ayrıca Hamilton, yıl boyunca planlanan aktivasyonlarla birlikte yüzlerce marka ile çalıştıklarını dile getirdi.
Sektörün gelişmesi ve kurumsalların dahil olması, gelecekte daha verimli ve kapsamlı bir Metaverse ortamı sunabileceğini gösteriyor. Ancak bugüne kadar yaşanan süreçler, Metaverse arazileri açısından geçmişte yapılan yatırımların neler kazandıracağı konusundaki karamsarlığı da ortaya çıkarıyor.
Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.