Kripto para piyasası, doğası gereğince çok hareketli ve dalgalı bir piyasa. Bâzı zamanlar piyasada yaşanan volatilite öyle boyutlara varıyor ki, bu volatilite karşısında hem piyasadaki oyuncular hem de borsalar âmiyâne tâbiri ile apışıp kalıyor. Piyasanın tüm zamanların en yüksek rakamlarını gördüğü 2017 yılının Aralık ayında bile piyasanin ulaştığı günlük hacim 36 milyar USD iken, bugün nispeten yatay seyreden piyasada artık “sıradanlaşmış” günlük hacim 140 milyar USD civârında. Hacmin bile bu kadar hızlı katlandığı kripto para piyasasının volatilite gerçeğini artık herkes kabûl ediyor.
Çok kısa zaman dilimleri içinde âdetâ fırtına yaşayabilen piyasadaki borsalar ise böyle derin ve sert dalgalanmalarda en büyüğünden en küçüğüne kadar ya yavaşlıyor ya da donup kalıyor. Yatırımcının en hızlı ve en yaşamsal hamlelerini yapması gerektiği bir ânda yatırımcı, borsalara ulaşamıyor ya da borsada yapmak istediği işlemleri yapamıyor. Yatırımcının en kritik ânlarda oyun dışında kalmasına neden olan bu durum, kripto para piyasasının can sıkıcı rutinlerinden biri hâline geleli çok oluyor.
Bu yavaşlamalar ya da donmalardan kaynaklanan mağduriyetlerin boyutu gerçekten çok büyük. Sâdece küçük yatırımcı değil, büyük yatırımcı da bu sorunlardan direkt ya da dolaylı olarak etkileniyor. Piyasanin sağlıklı işleyişine büyük sekte vuran bu sorun, piyasaya güveni derinden sarstığı gibi, piyasanın hareketlendiği zamanlarda likiditeyi düşürüyor.
Peki, kripto para borsalarının bu sorunlardan kaynaklanan hukukî sorumlulukları nedir?
Kripto para borsaları, kullanıcılarına tek taraflı, önceden hazırlanmış ve tüketiciye sunulmuş, şablon sözleşmeler imzâlatıyor. Bu noktada kullanıcının, yâni tüketicinin, kripto para borsası ile sözleşmeyi müzâkere etme şansı ortadan kalkmış oluyor. Bu nedenle, bu sözleşmelerde yer alan ve kripto para borsasının hukukî sorumluluğunu ortadan kaldırmayı hedefleyen hükümlerin hukuken geçerli olup olmadığı son derece tartışmalı. Henüz bu konuda emsâl nitelikte yargı kararı mevcut olmasa da, benzer durumlarla ilgili yerleşik Yargıtay içtihatları mevcut. En bilinen örnek, bankalar tarafından tüketiciye imzâlatılan şablon sözleşmelere dayanarak bankalarca tüketiciden alınmış olan kredi kullandırma ücretlerinin önce yerel mahkemelerce, sonra Yargıtay tarafından iâdesine hükmedilmesidir. Bankaların milyonlarca kredi kullandırma ücretini iâde etmek zorunda kaldığı süreç hâlâ devâm ediyor.
Kripto para borsaları, ülkemizde kripto para piyasasına yönelik özel bir mevzuat düzenlenmemiş olması nedeniyle genel hukuk kurallarına ve genel kânunlara tâbi. Bu bağlamda, kripto para borsalarının kullanıcılarının mağdur olmasına neden olan yavaşlamalardan ve donmalardan doğan hukukî sorumluluklarının mevcut olduğunu söyleyebiliriz. Bu sorumluluğun mevcudiyeti, kapsamı ve sınırları ise, kripto para borsasının yaşanan yavaşlama veyâ donma ile ilgili almış olduğu önlemlere, sorun yaşandığı sırada kullanıcıları ile kurduğu iletişime ve sorunu çözme kapasitesine göre değerlendirilmelidir.
Yaşanan yavaşlama veyâ donma sorunu sırasında kullanıcılarının soru ve taleplerine cevap vermeyen, iletişim kanalları kapanan ya da işlevsiz olan, sorun yaşandığı sırada kamuoyunu ve kullanıcılarını aydınlatmayan kripto para borsalarının hukukî sorumlulukları gereğince kullanıcıların tazmini gerekebilir. Ama asıl tazmin, yavaşlama veyâ donmadan dolayı yaşanan maddî kayıplardan kaynaklanacaktır. Burada kullanıcılar aleyhine bir ispat sorunu olduğunu kabûl etmeliyiz. Bu ispatın nasıl ve hangi araçlarla yapılacağı hususu yine olası dâvâ süreçlerinde biraz el yordamı ile tespit edilecek gibi görünüyor.
Bugün itibâri ile kripto para borsaları ile kullanıcıları arasındaki hukukî ilişkilerden kaynaklanan sorunların çözüm noktası 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kânun ile 6098 sayılı Borçlar Kânunudur. Bu kânunlar çerçevesinde kripto para borsalarının yavaşlama ve donmalardan kaynaklanan mağduriyetlerle ilgili hukukî sorumluluğundan bahsedilebileceği düşüncesinden hareketle, mağdur kullanıcıların zaman içinde dâvâ ve benzeri hukuk yollarına başvurabileceklerini düşünüyorum. Böyle hukuk süreçleri yaşandıkça kripto para piyasasının kendi hukuku oluşacak, emsâl kararlar yavaş yavaş birikecektir.
Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.