Küresel piyasalardaki çalkantılar ve bankacılık krizi, yastık altı olarak bilinen altına ve dijital altın olarak görülen Bitcoin’e (BTC) yönelimi artırdı.
Covid-19 dönemi sonucunda ortaya çıkan enflasyon dalgası, küresel piyasaları etkisi altına almıştı. Küresel ekonomide büyük bir yeri bulunan ve neredeyse tüm ticaretin döndüğü fiat para birimi olan dolar, ABD’nin rekor seviyede basmasıyla değer kaybetmeye başladı. Bu durum, ABD’nin yeni bir yol belirlemesine ve böylelikle kripto endüstrisini de etkileyen büyük bir resesyon endişesine kapıları açtı.
Yıllar sonra ABD’nin hamlesi neticesinde, ABD’li birçok bankanın iflas ettiği görüldü. Likidite sıkıntısı çeken bankaların iflas etmesi ve geleneksel finansın sekteye uğraması, yatırımcıları altın ve Bitcoin’e yönlendirdi.
Geleneksel Finanstan Kaçış: Bitcoin ve Altın Tercih Ediliyor
ABD’de bankacılık krizinin patlak vermesi ve bu krizin küresel ekonomiye yansıması sonucunda, insanların bank-run yapmaya çalıştığı ve varlıklarını taşıdığı gözlemlendi. Varlık sahipleri, krizlerin derinleşebileceğinden de duyduğu endişeyle varlıklarını Bitcoin (BTC) ve altına taşıyor.
Geleneksel finansa karşı oluşturulan bir ürün olan BTC, bankacılık krizini fırsata çevirerek güçlü bir yükseliş yaşadı. Ocak ayından itibaren yükseliş senaryosunu sürdüren BTC, Silicon Valley Bank’ın iflas etmesi ve beraberinde diğer bankaların da düşüşe geçmesiyle yükselişini devam ettirdi. ABD’nin enflasyonu düşürmesi ve faiz artışlarını durduracağı söylentileri, BTC’nin boğa koşusu yaşayabileceğine yönelik düşünceleri de kuvvetlendirmiş durumda.
Öteki taraftan altına bakıldığında, düşüş yönlü ivmesini sonlandırdığı ve yükseliş senaryosunu devam ettirdiği öne çıkıyor. Bankacılık krizinde insanlar, güvenli liman olarak altını tercih etme yöneliminde bulundu. Bunun en büyük sebebi olarak, geleneksel finansın sekteye uğraması sırasında, yastık altı olarak tabir edilen fiziksel altınların varlık olarak tutulması olabilir. Geçmiş dönemlerdeki savaşlarda da benzer senaryo izlenmişti. Varlıkların altına geçişi ve bunun yastık altı yapılması, olası kötü ekonomik koşulları mümkün mertebe en zararsız yoldan geçirme seçeneği olarak görülüyor. Elbette altın, hiçbir zaman enflasyona karşı koruma garantisi sunmuyor.
ABD’nin bankaları toparlamak ve ABD ekonomisini çöküşten kurtarmak amacıyla likidite enjekte ettiği haberleri de basına yansımıştı. Bu hamle, dolar yakmak amacıyla faiz artışı yapan ABD’nin, tekrar dolar basmaya başlayacağını gözler önüne seriyor. Kısır bir döngüye giren sistemde, geleneksel piyasaların ne denli güven verdiği tartışma konusu oldu.
Bitcoin ve Altın Fiyatında Artış
Bitcoin (BTC) ve altın fiyatında, boğa koşusu olarak lanse edilmese de ciddi yükselişler yaşandı. Bankacılık krizi ve stablecoin’lerin üzerindeki düzenleyici baskıları, BTC’nin 28.000 dolara kadar yükselmesini sağladı. Yine bankacılık krizi, varlıklarını yastık altı yapmak isteyen insanların yönelimiyle, ONS altın fiyatını 2.000 dolara kadar taşıdı.
Her ne kadar ABD doları küresel piyasalarda baş rolü üstlenmiş olsa da güvenilir liman olarak görülmemeye başlandı. Bunun en büyük sebebi, yüksek enflasyon oranlarının ve büyük ekonomik krizlerinin her zaman masada yer alması oldu. Dijital altın olarak tabir edilen Bitcoin, 14 senelik ömründe henüz iflas yaşamadı. Altın ise yüz yıllardır en önemli varlık koruma yöntemi oldu. Varlık sahipleri, bu iki varlığı “yastık altı” olarak görmeye başladı ve birikimlerini bu yöne kaydırmaya yöneldi.
BTC‘nin fiyatı, bankacılık krizinin patlak vermesinin ardından, 19.858 dolar civarından 28.400 dolar seviyesine yükseldi. BTC’nin hacmi 27 milyar dolar civarında yer alırken, bankacılık krizinden önce bu seviye yaklaşık 15 milyar dolar civarındaydı.
Altın tarafında da benzer bir yükseliş senaryosu yaşanıyor. Bankacılık krizinin patlak vermesinden önce 1.813 dolar seviyesinde yer alan ONS altın, krizlerin ardından 2.000 dolar seviyesine kadar yükseldi. Yastık altı varlık olan altının hacmi, günlük ortalama 130 milyar dolar seviyesinde hareket ediyor.
Yastık Altı İkili, Gelecekte Ne Durumda Olacak?
Dijital altın Bitcoin (BTC) ve küresel ekonominin en önemli yastık altı ürünü olan altın, fiat para birimlerinin yaşadığı çalkantılarda her zaman ön plana çıkmayı başarıyor. Farklı senaryolara sahip olan bu varlıklar, enflasyon ve merkezi otorite baskılarına karşı önemli bir görev üstleniyor. Örneğin Rusya, uğradığı ambargolar sonucunda altın rezervlerini oldukça artırmıştı. Diğer taraftan BTC, stablecoin’lerin yaşadığı çalkantıda kaçış yeri olarak tercih edildi.
Gelecekte de bu iki varlığın, küresel ekonomiyi sarsan benzer senaryolarda ön plana çıkabileceği tartışılıyor. Özellikle birçok BTC maksimalisti, ABD’nin çökeceğini ve doların küresel otoritesini kaybedeceğini düşünüyor. Bu durumu BTC’ye faydalı bir şekilde yorumlayan maksimalistler, yıllar sonra küresel ekonominin baş rolünde BTC’yi görüyor. Altın konusunda da her ne kadar senaryolar kısa vadeli ve çift taraflı olsa da, uzun vadede altının daha da güçleneceği düşünülüyor.
Küresel çapta kabul gören altın ve henüz yeni emekleyen Bitcoin, zarar ve kazanç sisteminin dışında bakıldığında en önemli iki unsur haline gelmeye başladı. Kitleler, geleneksel finans sistemlerinin yetersizliğini gördükleri için bu varlıkları tercih etmeye başlayacak. Günden güne artan dünya nüfusunda ve her gün yeni bir varlık kaydıran insan ortaya çıktığında, bu iki yastık altı ürünün yükselişi devam edebilecek görünüyor.
Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.