Başlıktaki soru, kripto para piyasası yatırımcılarının aklını kurcalayan soruların başında geliyor. Çünkü kripto para borsalarının piyasada ortaya çıktığı günden beri kullanıcı hesaplarına el konulması, bu hesapların bloke edilmesi ya da kısıtlanması ile ilgili birçok örnek yaşandı, yaşanıyor.
En son örnek çok çarpıcı: Habere göre, Binance bir Rusya vatandaşının hesâbını Ukrayna kamu otoritesinin talebi üzerine dondurdu. Henüz çok tâze olan olaya dâir verilen kısıtlı bilgilere göre, Rusya vatandaşının Binance hesâbına Tether (USDT) gönderildiğini ve Binance hâricinde gerçekleşen bu alım-satımın kaynağının Ukrayna kolluk güçleri tarafından soruşturulması nedeniyle Ukrayna kolluk kuvvetlerinin talebi doğrultusunda kullanıcının hesâbının dondurulduğunu görüyoruz. Binance ile iletişime geçen ve kimlik doğrulama işlemlerini tamamladığını ifâde eden kullanıcı, Rusya toprakları dışında herhangi bir kripto para ticâreti yapmadığını belirtiyor.
Bu olay bile kripto para piyasasının ne kadar büyük bir hukukî boşluk içinde olduğunu bize gösteriyor. Kripto para borsalarının henüz konvansiyonel borsalar ve aracı kurumlar gibi özel bir hukukî düzene yerleştirilmemesinden dolayı, kripto para borsalarının yatırımcılar, bir başka deyişle müşteriler, ile ilişkilerini düzenleyecek özel hukuk kurallarından ve mekanizmalarından yoksun olduğumuz bir gerçek. Bu noktada, bir banka müşterisinin bankaya karşı haklarını ve sorumluluklarını düzenleyen detaylı bir mevzuat mevcut iken, kripto para borsaları için benzer bir hukukî alt yapının olmamasından ötürü ciddî mağduriyetler yaşanıyor. Bugün itibârı ile, ülkemizdeki kripto para borsalarının müşterileri, genel mevzuat hükümleri ve hukuk kuralları çerçevesinde basit birer tüketici sıfatındalar. Tüketici hukuku kapsamında değerlendirdiğimizde, bu durum çok uyumsuz, zorlama ve daha da karmaşık bir tablo ortaya çıkarıyor.
Daha da vahim olan şu ki, kripto paranın ülkemizde ve dünyada henüz hukukî bir tanıma kavuşmamış olmasından ötürü, kripto para borsalarının aslında ne tür bir ticârî faaliyet yürüttükleri bile başlı başına hukukî bir muamma. Kripto paralarla ilgili dünyanın çeşitli ülkelerinde yürütülmekte olan dâvâlar, dönüp dolaşıp bu noktada kilitleniyor. Birçok mahkeme bu konuya girmeden etrâfından dolaşarak yargılama faaliyetini sürdürmeye çalışsa da, bu devâsâ hukukî boşluğun içine âdetâ bir karadeliğe sürüklenir gibi sürüklenmekten kurtulamıyorlar.
Fakat yine de hayat devâm ediyor ve yüzlerce milyar dolar büyüklüğe ulaşmış, milyonlarca kişinin aktif bir şekilde girişimci ya da yatırımcı olarak içinde yer aldığı kripto para piyasasında el yordamıyla da olsa hukukî yollara başvuruluyor. Ülkemizde kripto para piyasasını düzenleyen, kripto para borsalarını hukukî bir çerçeveye yerleştiren özel düzenlemeler mevcut olmadığından, ülkemiz dâhilinde yaşanan hukukî sorunlar genel hükümlere ve kurallara göre çözülmeye çalışılıyor.
Bu bağlamda, başlıktaki sorumuzu bugün itibârı ile şöyle yanıtlayabiliyoruz: Türkiye içinde faaliyette olan bir kripto para borsası, kullanıcılarının hesâbına çok sınırlı şartlar dâhilinde el koyabilir. Zîrâ kripto para borsaları, bankacılık mevzuatında bankalara ya da sermâye piyasası mevzuatında ilgili kurum ve kuruluşlara tanınmış olan yetkilere sâhip değil. Kripto para borsaları bugün itibârı ile basit birer işletmeden farksız. Bu nedenle kripto para borsalarının kullanıcı hesapları üzerindeki hukukî yetkileri de son derece sınırlı. Kamu otoritelerinin ya da yargı makâmlarının talebi doğrultusunda kullanıcı hesaplarının dondurulması ya da kısıtlanması mümkün fakat kripto para borsalarının kendiliğinden kullanıcı hesaplarını güvenlik ya da şüphe üzerine dondurması ya da kısıtlaması, her ne kadar kullanıcı sözleşmelerinde bu konuda hüküm yer alıyor olsa bile, hukukî açıdan çok problemli bir durum. Öyle ki, kullanıcı hesaplarını kendiliğinden donduran ya da kısıtlayan kripto para borsalarının yetkilileri hakkında cezâî süreç söz konusu olabileceği gibi, bu yetkililer ve borsa şirketleri aleyhine ciddî tazminât yükümlülükleri de doğabilir.
Kripto para piyasasının regülasyonu ve bu alanda her geçen gün artan yasal düzenleme gerekliliği gözden kaçırılamaz bir noktaya geldi. Var olan devâsâ hukukî boşluk, hem kripto para borsalarını hem yatırımcıları hem de kripto para projesi sâhibi girişimcileri çok ciddî hukukî tehditlerle ve problemlerle karşı karşıya bırakıyor. Bu devâsâ boşluk, kamu otoritelerini ve yargı erkini de zorluyor. Bu karmaşanın bir ân önce çözülmesi ve piyasanın hukukî bir düzene kavuşmasının yolu ise, kripto paralar konusunda âcilen yapılması gereken yasal düzenlemelerden ve regülasyondan geçiyor.
Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.